Kuraklıkla Mücadelede Stratejik Hamle: Binlerce Dekar Alan Sulanıyor, Kırsal Kalkınma Destekleniyor
Türkiye'nin su kaynaklarını daha etkin yönetmek ve tarımsal sulama kapasitesini artırmak amacıyla Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından başlatılan "1000 Günde 1000 Gölet/GÖL-SU Projesi", kamuoyunda büyük yankı uyandırmış ve hedefleriyle dikkat çekmişti. Dönemin Orman ve Su İşleri Bakanlığı liderliğinde 2013 yılında hız kazanan bu iddialı proje, ülkenin dört bir yanında su ihtiyacını giderme ve kuraklığa karşı önlem alma misyonuyla yola çıkmıştı. Peki, yaklaşık 10 yıl önce gündeme gelen bu dev proje bugün ne durumda, hedeflerine ulaşıldı mı ve Türkiye'nin su yönetimine katkıları neler oldu?
"1000 Günde 1000 Gölet" projesi, özellikle tarımsal sulama, hayvan içme suyu temini ve taşkın koruma gibi çok yönlü faydalar sağlamak üzere tasarlanmıştı. Proje ile hedeflenen temel çıktılar şunlardı:
Proje, 1000 günlük hedefi 2016 yılına kadar aşarak, planlanan 1071 gölet ve sulama tesisinin büyük bir kısmını tamamladı. DSİ'nin açıklamalarına göre, 1000 günden daha kısa bir sürede 1026 adet gölet ve sulama projesi ülkeye kazandırıldı. Bu, projenin sayısal hedeflerine ulaşıldığını göstermekteydi.
Daha sonra "1071 Gölet Projesi" adı altında yeni bir faz ile çalışmalar devam etti. Bu süreçte de kırsalda yaşayan vatandaşların ikamet ettiği yerde hayatını sürdürmesini sağlamak amacıyla 2019 yılına kadar yeni göletlerin tamamlanması hedeflendi.
Güncel Durum: Proje kapsamında tamamlanan göletler, tarımsal sulamada önemli bir kapasite artışı sağladı. Özellikle kuraklık riski taşıyan bölgelerde çiftçiler için hayati bir su kaynağı haline geldiler. Göletler, sadece sulama değil, aynı zamanda hayvanların su ihtiyacını karşılama ve yer altı su seviyelerini destekleme gibi ek faydalar da sundu.
"1000 Günde 1000 Gölet" projesi, Türkiye'nin su yönetimi stratejilerinde mikro ölçekli depolama tesislerinin önemini bir kez daha ortaya koydu. Bu göletler, özellikle iklim değişikliğinin getirdiği düzensiz yağış rejimleri ve artan kuraklık tehdidi karşısında, bölgesel su güvenliğine önemli katkılar sağladı. Ayrıca, geçtiğimiz yıllarda yaşanan orman yangınları göz önüne alındığında, bu göletlerin yangınla mücadelede su ikmal noktası olarak da kritik bir rol oynayabileceği, hatta bu potansiyelin daha da geliştirilmesi gerektiği tartışmaları gündeme geldi.
Proje, kırsal kesimde tarımsal üretimin sürdürülebilirliğine ve yerel ekonomilerin güçlenmesine doğrudan katkı sağladı. Ancak bu göletlerin bakımı, su kalitesinin korunması ve su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı, uzun vadeli başarı için kritik önem taşımaktadır.
Kaynak: Kapsül