“Türkiye bugün ayakta duruyorsa, Atatürk döneminde atılan temellerin sağlamlığı nedeniyle duruyor.”
Uğur Mumcu, 24 Ocak 1993’te arabasına konulan bir bombanın patlamasıyla öldürüldü.
Uğur Mumcu, yaşayabilirdi! Gördüğü gerçekler karşısında üç maymunu oynasaydı; Kemalist ve laik bir yurtsever olmasaydı; terör örgütlerinin yuvasına çomak sokmasaydı, emperyalizmin kirli çamaşırlarını ortaya çıkarmasaydı öldürülmezdi.
Ama o inandığı doğrulardan asla vazgeçmedi. Ucunda ölüm bile olsa her zaman halka gerçeği söyledi.
Ucunda ölüm vardı.
Her zaman olduğu gibi devlet, bu cinayet karşısında demeç vermekle meşgul; kanı yerde almayacak... Kanı yerde kaldı ve kalıyor. Katiller serbest!
“Kanı yerde kalmayacak!” demeci verdiler, kimileri timsah gözyaşı döktü ve aradan 33 yıl geçti, kanı hâlâ yerde...
Bu bölümünü Sinan Meydan’ın HAFIZA adlı kitabından esinlenerek yaptığım yazılımıma Ataol Behramoğlu’nun, “UĞURA AĞIT DEĞİL ÖVGÜ” şiiri ile devam edelim:
“Günümüzde insan olmanın
Çok ağır bedeli var
Ya parçası olacaksın alçaklığın
Ya seni parçalarlar
***
Oysa insan olmak
Çoğalabilmektir başkalarıyla
İnsansın, birinin canı yanarken
Senin de canın acıyorsa
***
Bir bombayla canına kayılan
Çoğalmasını bilen biriydi
Daha az Uğur Mumcu’yduk dün
DAHA ÇOK UĞUR MUMCU’YUZ şimdi”
Saygı ve özlemle... Işıklar içinde uyu Sevgili Mumcu.