Erdem; ahlaki olarak doğru olan şeyi yapıp yanlış olanı yapmamaktır. Erdem kavramı felsefe tarihinde ise “insanın ve yaşamın anlamı nedir?” sorusuna verilen felsefi yanıtta, “Erdemli olmak” olarak belirtilir.
Erdem ve erdemsizlik üzerine çeşitlemeler, başlıca erdem kuralları ve üzerine örnekler vermek istemiyorum. Zaten, bugün bu ahlaki değerden bahsetmem yanlış olur. Çünkü Erdem ve erdemsizlik üzerine Ataol Behramoğlu harika dizelerinde bu konuyu işlemiş.
İşte aynen aktarıyorum:
“Utanç insana özgü bir duygu sanılır
Utanan hayvanlar gördüm ben
İnsanlar tanıdım buna karşılık
Utanmak nedir bilmeyen,
Öyle zamanlar gelip çattı ki
Olağan sayılır oldu arsızlık
Utanç utanıp çekildi köşesine
Esip gürlüyor UTANMAZLIK
Yalan insanlık ayıbı sanılır
Oysa bir tek odur yalan söyleyen
Yalan söylemez kedi, kuş börtü böcek
Yalan söylemez hiçbir sürüngen
Her yandan yalanla kuşatılmışız
Yalan gerçek olmuş hakikat yalan
Yalan akıyor gazetelerden
Televizyon kanallarından
Ahlak insana özgü bir erdemdi
Şimdi ahlak öğütlüyor ahlaksız
Vicdan insana özgü bir erdemdi
Öyle sanılındı bir zaman
Artık antikacı dükkanlarında
Bir metadır ender bulunan
Sözünün eri olmak bir deyimdi
Doğru insanı tanımlayan
Cesaret insana özgü bir erdemdi
Ona yaraşan bir kimlik
Ama bir özellik daha var insanda
Küllerinden yeniden doğmak
HAYIR diyebildiğinde celladına
ZAFER ERDEMİN OLACAK.”
Herkesin bir hikayesi olabilir ama herkesin şiiri olamaz diyelim ve alıntımıza son noktayı koyalım.
Esen kalın