SON DAKİKA
Hava Durumu

Cumhuriyetçi Geçinenler ve Gerçek Cumhuriyetçiler

Yazının Giriş Tarihi: 03.11.2025 08:22
Yazının Güncellenme Tarihi: 03.11.2025 08:22

Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde gerçekleştirilen 1923 Devrimi, hilafet tartışmaları ve çeşitli karşıtlıklarla mücadele ederek Türkiye Cumhuriyeti’ni temellerini atmıştır. Atatürk’ün “Hilafet makamına dört elle sarılmak mecburiyetinde bulunan bir idare şeklinin, bir Cumhuriyet şekli olamayacağını anlamak için büyük bir zekâya gerek yoktur” sözleri, bugün de cumhuriyetçilik ile başka siyasi anlayışlar arasındaki temel farkı anlamamız açısından önemlidir.

Yazar Zülal Kalkandelen yazısının bir bölümünde de şöyle diyor:

““Günümüzde siyasette kendisini ‘Cumhuriyetçi’ olarak tanımlayan kişiler, Anıtkabir ziyaretleri veya TBMM’deki resmi etkinliklere katılarak bu kimliği görünür kılabilir. Ancak, bu tür davranışlar tek başına yasal bir yükümlülük veya siyasi sorumluluk taşımamaktadır. Halkın çıkarlarını gözetme ve kamu yararını savunma görevini üstlenen gazeteciler ise, Anayasa ve basın yasaları çerçevesinde bu tür görüntülerin ardındaki gerçekleri kamuoyuna duyurmakla yükümlüdür.”

Yazar, 1923 Devrimi’nin niteliği ve ilkeleri üzerinden önemli bir sorgulama yapıyor. Ben ise bu sorgulamayı, anlaşılır şekilde madde madde açıklayacağım:

1.Hakimiyet ve Temsil: “Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir” ilkesine uygun olarak TBMM’nin bağımsız ve çoğulcu bir yapıda çalışması önemlidir.

2.Bağımsızlık: Tam bağımsızlık ilkesi, uluslararası ilişkilerde dengeli ve milli çıkarları gözeten bir yaklaşımı gerektirir.

3.Sosyal Adalet: Emekçilerin haklarının korunması ve ekonomik düzenin halk yararına işlemesi, cumhuriyetin temel değerlerindendir.

4.Laiklik ve Eğitim: Tarikat ve cemaatler ile devlet işlerinin birbirinden ayrılması, eğitim ve öğretimde laikliğin korunması gereklidir.

5.Kamusal Mülkiyet: Cumhuriyetin kamusal birikiminin korunması ve kamu kaynaklarının halk yararına kullanılması öncelikli olmalıdır.

6.Tarihi Belgeler ve Uluslararası Anlaşmalar: Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna dair belgeler ve Lozan Antlaşması gibi uluslararası anlaşmalara saygı gösterilmesi önemlidir.

Ve Yazar Kalkandelen bu sorgulamalardan sonra yazısının son bölümünü şöyle bağlıyor:

TBMM çatısı altında bazı grupların çeşitli sloganları kamuoyunda tartışma konusu olurken, bazı askeri personelin belirli ifadeleri nedeniyle disiplin işlemleriyle karşılaşması dikkat çekiyor.

“Kalkandelen’in yazısında da vurgulandığı üzere, görünürde Cumhuriyetçi olarak tanımlanan bazı uygulamalar, Cumhuriyet’in temel değerleriyle tam olarak örtüşmeyebilir. Bu noktada değerlendirmeler, kişi veya kurumlara yöneltilen suçlamalardan uzak durularak, ilke ve uygulama düzeyinde yapılmalıdır.”

Evet, Cumhuriyetin temel değerlerini korumak ve halk yararına bir anlayışı savunmak, gerçek Cumhuriyetçilik olarak tanımlanabilir. Görünürde Cumhuriyetçi olan uygulamalara eleştirel bakmak ise demokratik toplumun sağlıklı işlemesi açısından gereklidir.

Şimdi soruyoruz: Cumhuriyetçi geçinenler ve gerçek Cumhuriyetçiler!..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    logo
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.