KADIN BEREKETTİR

Cahiliye toplumları kadınları her zaman hakir görmüşler ve ikinci sınıf insan muamelesi yapmışlardır. Oysa kadın, üretici ve yaratıcı vasfıyla hem hayatın daiminde hem de yaşam evrelerinin güzelleşmesinde etkili rol oynamaktadır.

Birçok tanınmış ressam, ünlü olan resimlerin de kadın ve buğday tarlasını aynı karede şekillendirmişlerdir. Örneğin Vincent Van Gogh’un “Buğday tarlasında şapkalı genç köylü kadın” en güzel örneklerden biridir. Bunun bir tesadüf olmadığını üretimin kadınla ne kadar da ilişkili olduğunu az da olsa düşündüğümüzde anlayabiliyoruz. Moda, elektronik ya da kozmetik dünyasının en iyi müşterilerini kadınlar oluşturmaktadır. Eğer ki kadınların dünyamızda olmadığını düşünün inanın ki en iyi firmalar ayakta duramazlar ve batarlardı.

Kadın berekettir. Tüm alanlarda çalışan kadınların fazlalığını ve üretime katkılarını gözlemlediğimizde özellikle fabrika gibi yoğun işlerde, onların çalıştığını gözlemleyebilirsiniz. Aynı zamanda çalışırken evin idaresini ve çocukların bakımını da yürüten bu kadınların kendilerine ayırdıkları zaman dilimi yok denecek kadar azdır. Bu kadar fedakâr ve yapıcı özelliklere sahip kadınların varlıkları toplumlarda gelişmeye ve ilerlemeye büyük katkı sağlamaktadır.

İleri medeniyetleri incelediğimizde Mısır’ın en güzel devirlerini Kleopatra zamanında yaşadığını okumuşsunuzdur. Örneğin Rusya, imparatorluk olarak en güzel zamanlarını Büyük Katerina döneminde yaşamıştır. Çin İmparatorluğu yine aynı şekilde en güzel ve şatafatlı yıllarını imparatoriçe Cixi döneminde geçirmiştir. Tüm bunlar tesadüf değil bilakis kadınların yönetme becerilerinin ve birden fazla işi aynı anda yapabilme kabiliyetlerinin neticesidir.

Kadınların aynı zamanda bazı tahribatcı erkeklere nazaran tamiratçı özellikleri sayesinde olaylar karşısında daha yapıcı ve daha düzenleyici davrandıkları bilinmektedir. Belki de sadece kadınlar yaşamış olsaydılar daha düzenli ve sistemli bir dünyada yaşıyor olurduk ve hiçbir ülkede savaşlar olmayabilirdi.

İslam dini kadınlara karşı iyi davranmamızı öğütler. Kadınları, şefkat fedaileri diye tanımlayan üstat Bediüzzaman ise annelik vasfı nedeniyle onların daha merhametli ve daha temkinli bir hayat sürdüklerini yazdığı kitaplarında beyan etmektedir.

Psikoloji ve kuantum araştırmaları ise kadınların olduğu yerlerde oluşan dişil enerjinin, bereketi ve para enerjisini getirdiğini ispatlar nitelikteki görüşleri doğrulamaktadır. Eğer ki paranızın bereketi yoksa sürekli borçlarınızla boğuşuyorsanız çevrenizdeki hangi kadınların mutsuzluğuna sebep oldunuz bunu iyi düşünün derim. Bu anneniz olabilir, eşiniz olabilir, kızlarınız olabilir, bayan arkadaşlarınız olabilir yahut bayan çalışanlarınız olabilir. Nitekim sonuç negatif bir enerjiyi ortaya çıkarmaktadır.

Annesiyle iyi iletişimi ve ilişkisi olmayan erkeklerin yahut kadınların da, para konusunda yaşadıkları sıkıntılarında ben tesadüfi yaşanmadığını düşünmüyorum. Kadınların enerjileri bolluk, bereket ve güzellik getiren Venüs gezegeninden ilham almaktadır. Bir arkadaşım yıllar öncesinde işlerinin ters gitmemesini istiyorsan annene hediyeler al ve iyilikte bulun demişti. Ne kadar haklı bir söz olduğunu yıllar içerisinde şehit olduğumu belirtmek isterim. Örnekler ve yaşanılanlar arasından olayları anlatmak elbette ki çoğaltılabilir. Ben kadın berekettir, sevgidir, şefkattir diyerek sevgiyle kalın diyorum…