AĞAÇ DİKMEK EN GÜZEL EYLEM!

Sadece ülkemizde değil dünyada sistemli olarak ormanların yok edildiğine şahit olmaktayız. Bu konuyla ilgili defalarca yazdık ama anlıyorum ki bıkmadan usanmadan iyice idrak edene kadar, toplumumuza bu bilinci kazandırana kadar orman yangınlarından bahsetmeye devam etmeliyiz.

Tek bir ağacın varlığının ne kadar önem arz ettiğini belki de ancak bu şekilde anlatabilmiş oluruz. Evet, tek bir ağaç ülkemiz ve dünya için önemi büyüktür. Düşünsenize bir ağaç kaç adet ve kaç türde canlıya ev sahipliği yapmaktadır?

Ağacın dallarında rengârenk çeşit çeşit kuşların evlerini kurduklarını düşünün, ağacın köklerinde irili ufaklı solucanların kendi evleri olduğunu, ağacın yapraklarında tırtılların kendi yuvalarını kurduklarını düşünün ve ağacın gövde oyuklarında sincapların yaşadıklarını anımsayın.

Demek ki tek bir ağacın hikâyesinde yüzlerce hayvanın yaşam düzeni saklıdır. Orman yangınlarında sadece ağaçlar ve bitkiler yok olmuyorlar aynı zamanda ekosistem içerisinde yaşayan hayvanlar da can çekişerek ölüyorlar. Yani sadece bizler ağaçlarımızın telef olmasıyla birlikte akciğerlerimizi kaybetmiş olmuyoruz. Bu ağaçların içerisinde yaşayan börtü böcekten tutun, sincaplara, kuşlara kadar envayi çeşitte hayvancağızın soyunun tükenmesine de sebebiyet oluyor. Ağaç dikmek yaşamaya dair yapılabilecek en güzel eylemlerden biridir. Özellikle okul çağındaki çocuklarımıza ağaç dikmek bilincini aşılamamız gerekmektedir. Dini ve resmi bayramlar ve kutlama yapılan tüm özel günlerde bu ağaç dikme alışkanlığı sistemli olarak yaygınlaşmalıdır. Ağaçlar, havayı temizleyerek solunabilir hava kalitesini artırır, toprağı korur ve erozyonu önler. Aynı zamanda iklim değişikliği ile mücadele eder. Aynı zamanda su kaynaklarını korur ve biyoçeşitliliği artırır. Su kaynaklarının son yıllarda nasıl da azaldığına ve yok olduğuna şahit olduktan sonra ağaç dikmeye daha fazla önem vermemiz gerektiğinin bilincine varan bireyler olmalıyız.

Ağaç dikmek en güzel eylem! Dikilen her bir ağaç bizim yaşam alanlarımızı daha havadar ve daha mutlu bir şekilde yaşanabilir kılacaktır. Nazım Hikmet’in dediği gibi;

“Yani öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı

Yetmişinde bile, mesela zeytin dikeceksin

Hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,

Ölmekten korktuğun halde, ölüme inanmadığın için,

Yaşamak yani ağır bastığından.”

Sevgiyle kalın…