Ev hanımı olmak yazmaya da okumaya da engel değildir. Yazarak ve okuyarak her insan kendini geliştirir. Geçenlerde sohbet esnasında bir cümle işittim, "Aman bu saatten sonra okumanın ne gereği var? Hiç uğraşamam evi sil, süpür, mutfakla uğraş, ondan sonra tuvalet banyo temizliği, bir de ev yemeği yap ne zaman vakit kalacak? Eh tabii çocukların sorumluluğu da var. Yok yok hiç uğraşamam.” Görünüşe göre hayatından bezmiş, bıkmış, yorulmuş, hiçbir şeye gönüllü olmayan, seçmeyen bir insan karakteri ile karşı karşıyayız.
Okumadan hangi insan kendisini geliştirebilir ve bilhassa evladına vermesi gereken eğitimi sağlayabilir? Eğitim ailede başlar, hatta anne karnında yaşanan her ne olup bitiyorsa çocuk beynine kodlar. Evet hayatımızda olan biten her şeyi biz seçiyoruz. Kendi yaşam standartlarımızı geliştirmek adına neden bir eylem içerisinde değiliz, bunu kendinize hiç sordunuz mu? Aslında burada enine boyuna düşünerek kendi hayatınızı incelediğiniz zaman, sizde kendi hayatınıza öncelik tanımadığınızı göreceksiniz. En önemlisi yaptığınız her şeyin önceliğini, evladınıza verdiğiniz veya vereceğiniz bilgiler olduğunu fark edeceksiniz. Peki evladımıza vereceğimiz eğitimi aynı zamanda kendimize versek ve kendi alanımızda yaşam kalitemizi yükselterek yeniden var etsek nasıl olur? Okumak adına böylelikle evladımıza iyi örnek olmaz mıyız?
Belki diyeceksiniz ki “kocam bu duruma sıcak bakmıyor veya uygun görmüyor, niçin aramı bozmayım, kendi hayatıma gölge düşüreyim?” Peki ya eşiniz sizin hayatınıza gölge düşürüyorsa, kendinizi geliştirmek adına attığınız her adımda yanınızda değilse, ne anlamı kaldı attığınız imzanın. Takdir gören, seven, sevilen, yardımcı olan ve hayatınızın her anında varlığıyla yoldaş olandır eş olmak. Aldığınız kararda yanınızda destekçi olarak buluduğu takdirde, yaptığı davranışın bir anlamı olur. Bunun dışında yanınızda değil size karşı geliyor ise, yapılan davranışlar sonucunda, sadece tiyatro oyunlarında oynayan bir figüran gibi tavır sergiler. Biz kadınlar olarak kendi ayağımızın üzerinde durmayı, başarıdan başarıya koşmayı, tuttuğunu koparan olma kavramını hayatımıza geçirmeliyiz. Aksi takdirde kendimizi geliştirmeden hayatımıza devam etmeyi seçersek bomboş bir sayfadan ibaret oluruz.
Kendimizi geliştirmek adına çaba sarf edip hayatımızda istediğimiz ne varsa yaparsak, çevremizdeki arkadaşlarımıza da örnek bir birey olmuş oluruz. Özellikle kendi başarımızı gören evladımız da bizi örnek alır. Böylece bizden aldıkları her şeyi kendi hayat çerçevelerine koyarlar. Okumanın değerini daha iyi anlar ve yaşam kalitemizi yükseltmek adına, seçtiğimiz her şeyden katkı sağlarız. Kendi içimizde muhasebe ettiğimiz vakit yapmış olduğunuz kararlar neticesinde, aldığımız en doğru seçim olduğunu görmüş oluruz. Sonuçta seçimler sonucu getirir. İyi bir sonuç almak için doğru seçimi yapmamız evlâdır.