Sohbet etmek her insanın kalbinde ve ruhûnda vardır. Ancak her insanla muhabbet etmek mümkün değildir. Sohbet ettiğimiz insanları iyi tanımalıyız. Çünkü yıllardır tanıdığımızı zannettiğimiz insanların gerçek yüzünü görünce, her şey bir anda değişiverir. Bir bakmışsınız ak dediğiniz kara ve kara dediğiniz ak çıkmıştır. Muhabbet ettiğiniz insanlar güven telkin etmeli ve aynı zamanda konuştuğunuz her şeyden lezzet almalısınız. Muhabbet dergâhına girmişse bir gönül izzet-i dergâhından lezzet alır. Bu lezzeti herkese tatmak nâsip olmaz. Eğer bu dergâha yolunuz düşerse lezzetli ikramlardan sizlerde tadın. Tadın ki gönlünüz tefekkür ve imânla akıp dolarak depolansın. Bir insanın gönlü muhabbetle coşmuş ve mutmâin olmuşsa bilin ki bu gerçek dostluğu taşıyan insan niteliğindedir.
Her insan arkadaşıyla sohbet ederken aynı duyguları birlikte yaşamalı, şayet böyle bir şey mevcut değilse tadı tuzu yoktur o muhabbetin. Seversiniz dolu dizgin o insanla her şeyinizi paylaşırsınız, karşınızdaki insanı bağrınıza basarsınız. Ancak bir bakmışsınız ki karşınızdaki insan dost niteliğinde değildir! En üzücü ve can alıcı noktası da budur. Biz muhabbeti bâki olan dostlarla beraber olmalıyız. Ebediyyen yanımızda var olan, acı tatlı bütün hatıralarımızı paylaşan, bizi biz olduğumuz için yanlışımızla doğrumuzla kabul eden insanlardır dost olanlar ve bu insanlarla muhabbet etmek gibisi var mı?
Türk milleti olarak bizler bir insana kalbimizi açtığımız zaman sanki tüm dünya durur ve bağrımıza bastığımız insanların hiçbir yanlışını onlara konduramayız. Ne hazin yaşanmışlıklar gezinir rûhumuzda değerinden fazla değer veririz. Oysa muhabbet etmek öyle bir şey değildir. Gönlümüzü sevgimizi her şeyimizi karşımızdaki dostumuz olarak gördüğümüz insanlara adayarak paylaşırız. Gönlümüze nakkaş eyler dokuruz. Kalbimizi açtığımız insanlar muhabbeti hak eden olmalı, konuşurken birbirimizden istifade etmeliyiz ki o sohbetin tadı olsun. Yoksa hiçbir anlam içermez, bir yerden sonra fark ederiz ki yanlış yerdeyiz yanlış insanla bir aradayız.
Hak yolunda tecelli eden gönül dostluğunun muhabbetiyle iç içe yaşayarak o yolun yolcusu olmalıyız. Bizim insanlara sevgiyle kalbimizi açarak muhabbet beslediğimiz hissettiğimiz duygular sevgi değil! Sevgi enkâzı. Hz Mevlânâ ne güzel söylemiş “Görmeyince tükenseydi sevgiler, insan varlığı boyunca görmediği Rabbine böylesi muhabbet duyar mıydı?” Biz hak yolundan şaşmayan bâki olan muhabbetle birbirimize bağlanmalıyız ki yaşadığımız hayattan lezzet alalım vesselâm.