İşte bizi aşağı çeken eylemler serisinde 5. numaradayız. Motivasyonsuzluk en önemli, en aslında hırpalayıcı, en kalıcı hasar bırakıcı olanlardan biri. Önce motivasyon ne olduğuna bakmak lazım. Motivasyon birilerinin sürekli bizi gaza getirmesi değil. Motivasyon sürekli dış etkenlerle bizim yaparsın koçum, yaparsın aslanıma ihtiyaç duymamız değil. Motivasyonsuzluk tamamen şu; o şeyi yapmak için içimizden bir itilim duymamamız. Yani eğer bu olay içimizde oluyorsa bunun çözümü de içimizde.
Demem o ki, motivasyonun kaynağı zaten kendimiziz, başkası değil. İnsanların birinci yanılma sebebi bu. Dışarıdan bekliyorlar. Diyor ki eşim beni motive etmiyor, anne babam motive etmiyor, personelim motive etmiyor yeni attığımız adımı, patronun beni motive etmiyor... İşte ortamı görmüyor musunuz, piyasaları görmüyor musunuz, dünyanın halini görmüyor musunuz? Ya iyi de kimse seni motive etmek zorunda değil ki. Sen bu hayata tek geldin, her şeyden kendin sorumlusun. Bütün sorumluluk senin üzerinde. Destek olmaktan bahsetmiyorum, aile üyeleri birbirlerine tabii ki destek olacaklar, destek olmak zorundalar ama her motivasyonunuz düştüğünde "hadi bakalım motivasyonum kaldırın, yükseğe çıkarın, uçurun beni..." hiç kimsenin böyle bir zorunluluğu yok.
Eğer motivasyonunuz düştüğünde dış etkenlerden motive edilmeyi bekliyorsanız, bir de onları suçluyorsanız üstüne beni motive etmediler de yapamadım, yapmadım içimden gelmedi diye, geçmiş olsun siz tertemiz bir kurbansınız. Kurban psikolojisine girmiş bir kurbansınız üstüne yüzden motivasyon kısmını çok iyi açmak lazım, eğer itilim yoksa içinizde neden yok ona bakmanız lazım. Bunu yapmak için neye ihtiyacınız var ona bakın. Yapacağınız şeyi nasıl daha eğlenceli, nasıl daha yapılabilir, nasıl daha kolay, nasıl daha çabuk ya da nasıl daha pratik yapılabilir bunun yöntemlerini arayın. Yoksa motivasyonsuzluk çözümsüz bir şey değil ama bizi çok aşağı çeken bir şey. Motivasyonsuzluk çok önemli bir şey bunu mutlaka bakmanız lazım. Bir kere neden istemiyorum? Bunun ucunda diğer yazı dizilerimizde bahsettiğim korkular, mükemmeliyetçilik, başarısızlık korkusu, olabilir onlara bir bakın. Yapmak istemeyip da yapmak zorunda olduğunuz şey sizi yansıtmıyordur. Bunu gerçekten yapmak zorunda olup olmadığınıza bakın. Yani bu motivasyon konusunu hangi konu üzerinde yaşıyorsanız masaya yatırıp neşter vurmanız lazım, bunun çözümü sizde.
Motivasyonsuzluk bizi aşağı çeken, gerçekten çok önemli sinsi bir etken. Bunu da göz ardı etmeyin derim. Şimdi defterlerimizi alıyoruz ve bu hafta da benim hangi konuda motivasyonum yok, buna ev işi, temizlik, kitap okumak ders çalışmak, arabamı yıkamak, evimi temizlemek, mail kutusu boşaltmak, telefon rehberimdeki fotoğrafları ayıklamak dahil yani yapmanız gereken ama yapmak istemediğiniz, içinizde o itilimin olmadığı neler var hepsine bir bakın bakalım. Sonra da bunları neden istemediğinizi yazın. Yanına da bir sütun daha oluşturun ve oraya da bunları daha eğlenceli, daha kolay, daha pratik yapabilmek için neye ihtiyacım var ona bakın.
Mesela araba yıkamak istemiyor musunuz? kulaklıkta müzik dinlersem, işte arabayı deniz kenarına çekersem, yıkadıktan sonra balık tutmak gibi bir aktivite yapsam ya da hanımı da yanıma alıp bir piknik yaparsak, bir ekmek arası, bir termosta çay bile yeter... Ya da en sevdiğim arkadaşımı yanımda görürsem ya da telefondan izleyemediğim, kaçırdığım bir maçı açıp arabanın üstüne koyup bir yandan arabayı temizlesem... Gördünüz mü? Motivasyon kaynağı aslında böyle şeyler. Yani itiliminizi kolaylaştıracak şeyler. Her motivasyonu arttıracak etken paraya bağlı değildir. Dış etkenlere hiç bağlı değildir. Yine ve yine söylüyorum motivasyonun kaynağı sizsiniz. Ödevleri yapmayı ihmal etmeyin. Şifa olsun, sevgilerimle...