SON DAKİKA
Hava Durumu

OSMAN GAZİ’DEN MEHMET VAHDETTİN’E KADAR GEÇEN DÖNEME AİT OSMANLI BAŞBAKANLARI, OSMANLI SADRAZAMLARI VE ÖZ GEÇMİŞLERİ -2

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:48
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:48

Mehmet Tayyar Paşa

Mehmet Tayyar Paşa (d.? Ladik – ö. 24 Aralık 1638, Bağdad), IV. Murat saltanatında 26 Ağustos 1638 – 24 Aralık 1638 tarihleri arasında 3 ay 28 gün sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır.

Hayatı

Tayyar Mehmed Paşa, Osmanlı İmparatorluğu Sivas Eyaleti Amasya sancağına bağlı Ladik kasabasındandı. Babası Nasuh Paşa‘nın kethüdası ve sonra Bağdad valisi olan ve bu görevde iken 1625’te öldürülen Vezir Mustafa Paşa’dır. Tayyar lakabını olasılıkla süratli askeri harekatlarından almıştır. Bu lakabin babasından gelmiş olduğu da bildirilmektedir.

Tayyar Mehmet Paşa iyi bir eğitimle yetiştikten sonra çeşitli sancakbeyliklerinde bulundu. 1620 Lehistan Seferi’nde yararlıklar gösterdi. 1621’de vezirlik rütbesi verildi ve Halepvalisi oldu ve ardından sıra ile Sivas valisi, 1630’da 1.kez Diyarbakır valisi, 1631’de Anadolu beylerbeyi; 1632’de 2.kez Diyarbakır valisi görevlerine getirildi. İkinci kez Diyarbakır valiliği ile birlikte Musul mühafızlığı görevi de verilmişti.

IV. Murat‘ın Bağdat Seferi sırasında sadrazam Bayram Paşa yolda vefat edince ruznameci İbrahim Efendi’nin tavsiyesi üzerine sultan tarafından orduya çağrıldı ve kendisine 27 Ağustos 1638 tarihinde sadrazamlık görevi verildi. Bağdad kuşatması 15-16 Kasım’da başladı ama Aralık sonlarına kadar şehrin düşmesi gecikti. Bundan sinirlenen IV. Murad sadrazama şidetli bir emir göndererek surlara yapılacak şiddetli genel hücumla kalenin biran evvel ele geçirilmesini istedi. 24 Aralıkta surlara bir genel hücum başlatıldı ve Sadrazam Tayyar Mehmed Paşa şahsen serdengeçtilerin başına geçerek kalenin en önemli birkaç burcunu bu birlikle eline geçirdi. Ancak bu arada elinde kılıcı ile şehit düştü. Kuşatmanın 40. gününde ağır kayıplara uğramış bulunan Safevî kale komutanı Bektaşhan, vire ile teslim oldu.

Tayyar Mehmed Paşa’nın mezarı, aynı şehirde şehit olan babası Mustafa Paşa’nın mezarı yanında, İmam-ı Azam Türbesi Mezarlığı’ndadır.

Sultan IV. Murad’ın onun şehit olmasına çok üzülmüş olduğunu gizleyememiş ve

Ah Tayyar, Bağdad kalesi gibi yüz kaleye değerdin.

diye hayıflandığı bildirilmiştir.

Değerlendirme :Sicill-i Osmani’de şöyle değerlendirilmektedir: Akıllı, olgun ve cesurdu.

Kemankeş Kara Mustafa Paşa

Kemankeş Kara Mustafa Paşa (ö. Ocak 1644) IV. Murat saltanatının son yıllarında ve I. İbrahim saltanatının ilk yıllarında, 23 Aralık 1638 – 31 Ocak 1644 tarihleri arasında beş yıl bir ay sekiz gün sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır.

Hayatı

Arnavut asıllı olup Elbesan‘lı veya Avlonya‘liydi.[1]Devşirme olarak İstanbul’a getirildi. Yeniçeri Ocağı‘na katıldı. [2]Bu ocakta iken Ferhad Ağa’dan okçuluk dersleri aldı ve okçulukta büyük bir yetenek göstererek “Kemankeş” lakabı ile anılmaya başlamıştır. [3]Bu ocakta çorbacılığa, kul kethüdalığına terfi ettirildi. Önce kul kethüdalığından azledilmişse de 1634’de Sekbanbaşı yapıldı.

IV. Murat’ın Revan Seferi‘ne iştirak etmiştir. Abaza Mehmet Paşa, af edildikten sonra padişaha intisab ettiği sırada Kara Mustafa Ağa’nın ehliyeti hakkında bazı sözler söylendiğini bilen IV. Murat ocakta temizlik yapmak istediğinde, Revan Seferi’ne başlarken Nisan l635’de Mustafa Ağa’yı Yeniçeri Ağası olarak tayin etmis ve onun vasitasiyla Yeniçeri Ocağı’nda istediği gibi temizliğin yapılmasını sağlamıştır.

Revan seferinden dönüşten sonra 17 Ekim 1635’de Kara Mustafa Ağa, Deli Hüseyin Paşa‘nın yerine kaptan-ı derya görevine getirilmiştir. Burada da temizlik yapmştır. Sultan Murat’ın Bağdat Seferi‘ne başlamasindan once sadrâzam Bayram Paşa‘nın padisahtan once Anadolu’ya, geçmesi sirasinda kaptan-i deryalık üzerinde kalmak üzere sadaret kaymakamı olmuştur. Kaptan-i derya görevi yine üzerinde bulunduğu halde padişahla birlikte Bağdat seferine hareket etmiştir.

Sadrazam Bayram Paşa’nın Urfa civarında vefat etmesi ile sadaret görevi açılmıştır ve bu göreve en uygun kişinin Kemankeş Kara Mustafa olduğu bilinmekle beraber Silâhtar Mustafa Paşa ile Ruznameci İbrahim Efendi IV. Murat üzerinde etkili olarak sadrazamlık gorevi Tayyar Mehmet Paşa‘ya verilmiştir. Aralık 1638’de ise Tayyar Paşa’nın Bağdat kuşatması sırasında şehit olması üzerine Kemankeş Kara Mustafa Paşa vezir-i âzam yapılmiıştır. Bağdat kalesinin düşmesi Kemankeş Kara Mustafa Paşa’nın sadrazamlık zamanında olmuştur. Padışahin İstabul’a dönüşünden sonra sadrazam arkada kalarak Mayıs 1639’da İranlılarla Kasr-ı Şirin Antlaşması‘nı imzalamıştır. Aynı zamanda sınır kalelerini tamir ettirmiş, hudut işlerini düzeltmiş ve gerekli idari reformları tamamladıktan sonra İstanbul’a dönmüştür.

Kara Mustafa Paşa, IV. Murat altındaki sadaret döneminde Silahdar Mustafa Paşa ile Deli Hüseyin Paşa rekabeti ile karşılaşmıştır. Bu iki rakip Kara Mustafa Paşa’nın azledilerek ya Yemen valiliğine veya kadılık görevine getirilmesi için padişahi etkilemeye çalışmışlar ama başarılı olamamışlardır.

IV. Murat’ın ölümünden sonra Sultan İbrahim dönemi başlangıcında da Kemankes Kara Mustafa Paşa sadrazamlık görevine devam etmiştir. Bu sırada eski iki rakibinden intikam aldığı belgelidir. Silahdar Mustafa Paşa’yı önce Budin valiliğine tayin ettirmiş ve ardından idam edilmesine neden olmuştur. Deli Hüseyin Paşa’ya ise Özi valiliği verirdirip onu İstanbul’dan uzaklaştırmıştır.

Bundan sonra çok kapsamlı askeri, idari ve mali reformler uygulamaya girişmiştir. Askeri reform olarak kapıkulu askeri sayılarının azaltılması ile uğraşmış; sadareti zamanında yeniçeri mevcudu 17,000’e ve sipahi ocağı mevcudu da 12,000’e inmiştir. Donanma için ise her yıl 40 kadirga yapılması kanununu uygulamaya geçirmiştir.

Uyguladığı parasal ve mali reformlar gününde kabul edilen klasik ve Merkantalist ekonomi kurallarına göre başarılı olmuştur. Ama modern ekonomi bilimine göre Osmanlı ekonomisini geriye götürdüğünün kabul edilmesi gerekir. Modern ekonomi bilimi prensiplerine göre piyasalarda fiyatlar her ne kadar (monopoli yaratmadan) serbestçe tayin edilirlerse o ülkenin ekonomik refahı o kadar fazla artacağı beklenmektedir. Halbuki Kemankeş Kara Mustafa Paşa piyasalarda fiyatların antik Romalılardan kalma narh usulüne göre merkezi olarak idare edilmesini zorlamak hedefi almıştır. Böylece “narh meselesi” olarak gördüğü merkezi sabit fiyatlama için gereken kanunsal kuralları daha sıkı uygulanmasını başarı olarak görmüş ve narhlarda düzenlemeler yaparak alım-satım fiyatlarını denetleme altına almıştır. Hedefinin piyasada ucuzluk ve bolluk sağlamak olmasına rağmen, modern ekonomi bilimine göre bu sabit fiyatların sabitliğinin geçici olacağı ve çok geçmeden ortaya darlıklar çıkacağı aşikardır. Kendi anlayışına göre eşya ve hayvan satışlarını “normal şekle” sokmuştur. Bu uygulamayı müfettişler kullanmak suretiyle ve nizam ve kanuna aykırı hareket edenleri pek ağır cezalara çarptırmak suretiyle, ekonomi bilimi esaslarına aykırı olarak, zorlamaya çalışmıştır. Ekonomide sirkule eden sıkkelerin ayarını değiştirmemeye kararlı olarak yeni ve tam ayarlı sıkkeler kestirmiştir. Devletin en önemli harcamalarından olan kapıkulu ocaklarının maaşlarını her biri 80 “akçeye” eşit olan safi “riyal kuruş” üzerinden vermiş ve kesinlikle ne akça ne de riyal kuruş sıkkelerinde bulunan maden alışımı karışım oranlarını değiştirmemiştir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    logo
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.