SON DAKİKA
Hava Durumu

Eyüp’teki Türbede Sultan’ın (Fatih’in) Eyyub’ü Yatmaktadır

Yazının Giriş Tarihi: 09.09.2025 09:40
Yazının Güncellenme Tarihi: 09.09.2025 09:40

Osmanlı tarihini en iyi bilen tarihçilerden olup, mezar taşında "Yusuf Bin Hammer" yazan Avusturyalı tarihçi Joseph von Hammer (1774-1856), Hz. Eyyub'un mezarının İstanbul'un fethi sırasında mucizevi olarak bulunmasının, psikolojik ihtiyaçtan kaynaklandığını "Osmanlı Devleti Tarihi" eserinin I. cildinde yazdı.

Türk tarihi ve dili üzerinde yetkin eserler vermiş olan Alman tarihçi Franz Babinger de (1891-1867) "Fatih Sultan Mehmet ve Zamanı" adlı eserinde Hz. Eyyub'un mezarının İstanbul'un fethi sırasında bulunmasından, “Dini hisleri kamçılayan bu aldatmaca hiçbir çağdaş kaynakta yer almaz" diye bahsetti. Babinger'e göre Fatih, İslam dünyasına gönderdiği fetihnamelerin hiçbirinde Hz. Eyyub hakkında bir tek söz sarf etmemişti.

Halil İnalcık ne diyor?

Bu konuda son sözü bizden birine, Prof. Dr. Halil İnalcık'a bırakalım. Neymiş bu "psikolojik ihtiyaç" meselesi anlayalım:

"İstanbul'un fethi sırasında 4 düşman gemisi Haliç'e gelerek yardım getirdi. İstanbul'da halk, surlara çıkarak Türklere karşı gösteriler yaptı. Bizim asker arasında ümitsizlik doğdu, hatta bir kaynağımıza göre (Sadrazam Çandarlı Halil Paşa'nın da kışkırtmasıyla) bazı askeri gruplar, 'Bu işin sonu yok' diye kuşatmayı bırakıp gitmeye başladılar. Çok nazik bir durum vardı. O zaman Akşemseddin, Fatih'in şeyhidir. Hacı Bayram tarikatındandır. Eyüp El Ensari'nin mezarını bulmak için kolları sıvadı.

(...) Moralin düştüğü bir anda, Peygamber'in sahabesinden olan Eyüp'ün mezarını bularak askere moral vermek amacıyla padişahtan müsaade istiyor. Bugünkü Eyüp mevkiinde kazı yapıyorlar, orada eskiden manastırlar vardı, toprak altında yazılı mermer parçalar buluyorlar. 'İşte mezar burası' diye orduya ilan ediyorlar. Askere savaş için yeni bir şevk ve heyecan geliyor." (Tarihçilerin Kutbu s. 431)

750 yıl sonra, 1453'te Hz. Eyyub'un mezarı Bizans azizlerinin mezarlarının bulunduğu "Kozmodion" adı verilen bölgede, Akşemseddin'in istihareye yatmasıyla mucizevi şekilde böyle bulunuverdi işte. Ve Yeniçeriler bu moralle İstanbul'u fethettiler. Bizim tarihimizde psikolojik savaşı en iyi kullananlardan birinin Akşemseddin olduğunu söyleyebilir miyiz?

Fatih, fetihten sonra Hz. Eyyub'un mezarının bulunduğu yere cami, türbe yaptırdı. Müslümanlar 557 yıldır Eyüp Sultan'ı ziyaret ediyor.

Sonuçta görülüyor ki, sorunun sorulmadığı yerde kutsal olaylar yaratma ve onu resmileştirme çok kolay gerçekleştiriliyor.

Ne diyor Sadi: "Sormaz ki bilsin, sorsa bilirdi; bilmez ki sorsun, bilse sorardı."

Soner Yalçın’ın bu yazısı benim gibi düşünen şahısların da mevcutluğunu ortaya koymaktadır. Peki beni Eyüp’teki türbede yatan şahsın kimliği konusunda tereddüte düşüren sebepler neydi?

Bunları sıraladığımda şunları söyleyebilirim:

Söz konusu şahsın Araplarda olduğu gibi kimliğini belirten tam ismini söylediğimizde bu konuda verilen bilgilere göre tam ismi Hâlid b. Zeyd b. Küleyb b. Sa'leb b. Abduavf b. Ganm b. Malik b. en-Neccar b. Sa'leb b. Hazrec olduğunu görürüz. Bu isimler silsilesinde Eyyub şeklinde bir isimlendirmeye yer olmadığına göre bu şahsın ismi neden Eyyub şeklinde dile getirilmiştir? Bu isimler silsilesini irdelediğimizde babasının yahut atalarından herhangi birinin Eyyub ismiyle anılmadığını görmekteyiz. Arap geleneklerine göre isimlendirmelerde ya babaları veya çocukların isimlerinin de yer aldığını görmekteyiz. Peki, söz konusu olan bu şahsın çocuklarını irdelediğimize de çocuklarının isimlerinin şunlar olduğunu görebiliriz:

Oğulları Eyyûb, Abdurrahman ve kendi ismini verdiği Hâlid'dir. Kızının ismi ise Amra'dır.

Kaynaklarda Ebû Eyyûb'un Fatima bint Kays dışında Ümmü Hasan bint Zeyd isimli bir hanımla daha evlendiği ve ondan Abdurrahman isimli bir erkek çocuğunun olduğu da geçmektedir.

Bu bilgiler bile göstermektedir ki söz konusu şahsın Eyyub isminde bir erkek evladı mevcuttur. Bu bilgiler ışığında Ebu Eyyubi el-Ensari dediğimizde Eyyub ismi söz konusu şahsın oğlunu kastetmektedir. Bu nedenledir ki Eyüp Sultan türbesinde yatan kişinin kendi ismi Eyüp değildir. Şunu da hatırlatmak isterim ki Evliya Çelebi gibi bazı kaynaklarda bugün Eyüp denilen semtin ismi yanlış hatırlamıyorsam Eba Halib şeklinde de zikredilmektedir. Bütün bu bilgiler eşliğinde tam manasıyla bu türbede yatan şahsın kimliği konusunda tereddütler olması gerekir düşüncesindeyim.

Yine bu türbede yattığından söz edilen şahıs öncelikle Hz. Muhammed’in anne tarafından akrabasıdır. Hatta yukarıda da zikredildiği gibi Peygamberimizin dedesi Abdulmuttalib anne soyundan akrabası olduğu da zikredilmektedir. Bu şahsın Peygamberimize gönülden bağlı olduğuna göre Ehl-i Beyt’e de gönülden bağlı olması gerekir düşüncesindeyim.

Ehl-i Beyt’e gönülden bağlı bir şahsın da Ehl-i Beyt düşmanı bir şahısla iş birliğine birlikte çalışmaya hatta onun oğluyla yani daha sonra Peygamberin torunu Hz. Hüseyin’in katili olacak olan Yezid ile birlikte çalışmasını izah etmek, sebeplendirmek de mümkün değildir. Kaldı ki Hz. Ali ile birlikte Cemel Vakası’na, Sıffin Savaşı’na belki de bu savaş sonrasında gerçekleştirilen Hakem Olayı’na (Tahkim) bizzat görgü şahidi olarak katılmış bir şahıstır. Muaviye ile dost olmasına, onunla çalışmasına ne oranda inanmak mümkündür?

Bütün bu imkânsızlıklar eşliğinde söz konusu şahsın ilerleyen yaşına rağmen İslamların ilk İstanbul kuşatmasına katılması hem de Muaviye’nin veliahdı Yezid’in emrinde katılacağını söylemek ne kadar doğru bir durum olacaktır. Üstelik İslamların İstanbul’u kuşatma amaçlı seferine kimin kumanda ettiği de tartışmalıdır.

Yukarda zikredildiği gibi bazılarına göre bu seferin Yezid kumandasında bazılarına göre Zeyd kumandasında gerçekleştiği düşünülmektedir. Fakat Zeyd’in İstanbul kuşatmasına sefere gönderilen askeri kuvvetin komutanı değil daha sonra bu sefere yardım için gönderilen kuvvetlerin komutanıdır. Bu nedenledir ki 90 küsür yaşında bir şahıs olduğundan bahsedilen kişinin Zeyd’in komutasında sefere katılmasının da imkânsızlığı ortadadır.

Devam edecek…

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    logo
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.