SON DAKİKA
Hava Durumu

Eyüp’teki Türbede Sultan’ın (Fatih’in) Eyyub’ü Yatmaktadır

Yazının Giriş Tarihi: 05.09.2025 09:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 05.09.2025 09:01

Ebû Eyyûb'un düşman toprakları içerisinde kalan mezarının akıbetiyle ilgili kaynaklarda birbirinden farklı rivayetler mevcuttur. Rivayetlere göre surların dışında kalan kabir zamanla bir bina içerisine alınmış ve Hıristiyan Bizanslılarca kıtlık zamanlarında yağmur istemek için ziyaret edilen bir türbe haline gelmiştir.

Böylelikle İstanbul'un fethine kadar Kabr-i Şerif korunmuştur. Kabrin bu şekilde asırlarca muhafaza edilmesi Ebû Eyyûb'un Hz. Peygamber'in "Allah da seni korusun!" duasına mazhar olmasıyla bağdaştırılmıştır. Seyyah Ali b. Ebû Bekir el-Herevi'nin (8.611/1215) Ebû Eyyûb'un mezarını ziyaret ettiğini söylemesi de kabrin muhafaza edildiğini göstermektedir. Bununla birlikte Osmanlı Tarihi kaynaklarındaki kabrin Akşemseddin tarafından keşf yoluyla tespit edildiğine dair anlatı bu rivayetlerle çelişir gözükmektedir.

Burada iki ihtimalden söz edilebilir. Birincisi, İstanbul'un fethedildiği sırada sur dışında Ebû Eyyûb'un kabri dışında kutsal kabul edilen pek çok mezarın olması, dolayısıyla Eyüp Sultan'ın kabrinin yerinin net olarak bilinememesi, ikincisi ise, 1204 senesinde Latinlerin İstanbul istilasında Hıristiyanlarca kutsal kabul edilen yerleri yağmalamaları esnasında Ebû Eyyûb'un kabrinin de yıkılmış olmasıdır. Netice olarak kabrin yeri Akşemsettin tarafından keşfedilince Fatih Sultan Mehmet, Ebû Eyyûb el-Ensârî Hazretlerinin mezarı için görkemli bir kubbe inşa ettirmiştir. Kabrin etrafına da iki minareli bir cami, çifte hamam, medrese ve imaretten oluşan bir külliye kurdurmuştur.

Ebû Eyyüb el-Ensârî Hazretlerinin mezar-ı şerifine Osmanlı Padişahları tarafından büyük bir hürmet gösterilmiş, padişahların tahta cülûsunda kılıç kuşanma merasimleri Eyüp Sultan'ın türbesi önünde icra edilmiştir. Eyüp Sultan Hazretleri bugün hala şehr-i İstanbul'u nuruyla aydınlatmakta, her gün kendisine gelen binlerce misafirini manevi atmosferinde ağırlamaktadır.

Şu anda onun adına bir türbe, kendi adı ile anılan Eyüp semtinde ve kendi adı verilen Eyüp Sultan Camii'sinde bulunmaktadır.

Yukarıda hayatını irdelediğimiz farklı kaynaklardan kabaca incelediğimiz Peygamberin mihmandarı ve bazı kesimlerin Peygamberin muhafızlığını yapmış olduğu söylenen, ona gönülden bağlı, bazı kaynaklara göre kendisine Peygamberimizi örnek almış bir şahıs olarak tanıdığımız toplumumuzdaki halkın tabiriyle Eyüp Sultan yahut Ebu Eyyub el-Ensari ismiyle dillendirilen zatın Eyüp’teki mezarında yatmakta olduğu konusunda tereddüte, şüpheye düştüğümü söyleyebilirim.

Bir başka deyişle sözü edilen şahsın Eyüp Sultan Camii yanındaki türbede yatmakta olmasının imkânsızlığını düşünmeye başladım. Bu düşüncemin sebebini daha sonraki satırlarımda dile getirmeden önce ‘Acaba benimle aynı düşüncede insanlar var mı?’ diye araştırma yapmanın da yerinde olacağını düşünmeye başladım.

Bu konuda internet kaynaklarını araştırdığımızda Soner Yalçın isimli şahsa ait “Eyüp Sultan’daki mezar kimin?” isimli yazısına rastladım. Bu yazıyla birlikte yukarıdaki düşüncelerimde yalnız olmadığımı gördüm. Soner Yalçın’ın söz konusu yazısını dikkatle incelediğimde benim hislerime ve düşüncelerime sahip olduğunu gördüğümde kendi fikirlerimi dile getirmeden önce hiçbir değişikliğe gerek görmeden bu yazıyı birebir aynen nakletmeyi uygun gördüğümde bu yazıda şu noktalara değinildiğini görebiliriz düşüncesindeyim.

“"Resmi tarih" ve "resmi ideoloji", TV'ye çıkan, gazetelere konuşan herkesin ağzında bu iki kavram var. Moda oldu!

Herkes "tarihi yıkayıp" yeniden yazmaya, önyargıları kırmaya pek heveskâr. Madem öyle, ben de İstanbul'un fethinin 557'nci yılında, toplumda hâkim olan bir anlayışı/görüşü sorgulayayım! Hazır mısınız gerçekle yüzleşmeye...

ADI: Hz. Halid bin Zeyd Ebu Eyyub El Ensari Sahabi'ydi. Hz. Muhammed'i Medine'deki evinde 7 ay misafir etti.

Bedir, Uhud ve Hendek Savaşı'nın kahramanlarındandı.

Hz. Ali'nin hilafeti döneminde onunla birlikte Haricilere karşı savaştı.

Hz. Ali döneminde Medine kaymakamlığı yaptı.

Hz. Ebu Eyyub'un (Aba Ayyup) hayatına dair bundan sonraki bölümler tamamen rivayettir. Yani söylentiden ibarettir.

Bunlardan biri de İstanbul Eyüp Sultan'daki mezarıdır.

Eyüp Sultan'daki sandukada aslında ne var?..

80 yaşındaki savaşçı

Yer: İstanbul.

Yıl 667'de olabilir, 668'de veya 669; ya da 674'tür.

Çünkü Emevi halife Muaviye döneminde İslam ordusunun İstanbul'u ilk ne zaman kuşattığı tam olarak bilinmemektedir.

Orduya kimin komuta ettiği de belli değildir. Kimine göre komutan İslam dünyasında zulmün ve kötülüğün sembolü olarak bilinen, Hz. Hüseyin'in katili Yezid'dir; kimine göre ise Sufyan İbn-i Avf'tir.

Devam edecek…

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    logo
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.