Bu münasebetle, Alaca Mescit’te mücadeleyi başlatan 41 bayrak adamı ve Balıkesirliler 15 Mayıs 1919'da İzmir'in işgali üzerine, o günün Belediye Reisi Keçicizade Mehmet Emin Efendi’nin çağrısını, iliklerinde hissetiler...Kimler vardır orada: Karesi Mebusu Mehmet Vehbi bey, Belediye Reisi Keçecizade Mehmet Emin bey, Yırcalızade Şükrü efendi, Hasan Basri Çantay hoca ve diğerleri...Her türlü kararı almaya tam yetkili 41 bayrak adam...Mehmet Vehbi Bolak bey başta olmak üzere, Şehrin ileri gelenleri şimdiki Kuvayi Milliye Müzesi’nin bulunduğu yerdeki Okuma Yurdu’nda toplanmışlar, yapılan toplantıda, hiçbir şeyin fayda etmeyeceği anlaşılmış ve Leblebici Raşit efendinin; “Düşmanı geri döndürecek kuvvet, namlunun ucundadır" sözleri karar olmuştur.
İşte, kıvılcım bu cümleyle çakılmış, Kuvayi Milliye ateşlenmiştir. 8 Mayıs 1919'da Alaca Mescit’te mevlit vesilesiyle toplananlar, ...dinledikleri mevlitten sonra, ilhakı red ve milli mücadeleye karar vermişlerdir. Ardından sürekli toplanılan Alaca Mescit’te ise silahlı mücadele kararı alınmıştır. Okuma Yurdu, Alaca Mescit toplantıları ve Balıkesir kongreleri ile düşmanın bölgedeki işgallere karşı ilk ciddi ve şuurlu hareket Balıkesirli sivil ve aydınlardan gelmiştir. Köylüsü ve kentlisi ile Balıkesirliler hiçbir yerden talimat almaksızın vatan müdafaasına koşmuşlardır. Beş kongre yaparak bir araya gelen Balıkesirliler, 14 ay boyunca dört cephede Yunan orduları ile savaşarak, Balıkesir halkının ve Türk milletinin işgal ve esareti kabul etmeyeceğini Dünya kamuoyuna duyurmuşlardır.
Bütün bunlar, ilk kongrenin Balıkesir'de toplandığını, ilk kurşunun Balıkesir Ayvalık'ta, son Bandırmanın kurtuluşunun Balıkesir çapındaki son mücadele yeri olduğunu göstermektedir. Ege’de kendi imkanları ile düşman işgaline son veren tek şehir Balıkesir’dir. Milli Mücadelenin en önemli dönemlerinde Balıkesir de Hasan Basri Çantay tarafından çıkarılan SES Gazetesi Balıkesirlilerin ve Kuvayi Milliyeciler‘in yanında yer alan Anadolu insanının gür sesi olmuştur.. M.Akif Ersoy’da Ses’in ilk sayısına gönderdiği yazıda:
Düşman sesi duymak istemezsen
Kardeş sesidir, uyan bu sesten;
Kalkınca görür ki aksam olmuş
Vaktiyle uyanmayan bu sesten
Dizeleri Balıkesir halkının ve Türk milletinin işgal ve esareti kabul etmeyeceğini Dünyaya haykırışı olduğu gibi Balıkesirlilerin hiçbir yerden talimat almaksızın vatan müdafaasına koşmalarına kıvılcım olmuştur.
Bütün bu bilgiler gösterir ki hakikaten Balıkesir’imiz Kuvayi Milliye'yi oluşturarak istiklal harbini silahlı mücadeleye döken, yaptığı Balıkesir kongreleriyle istiklal mücadelesini Osmanlı Devlet Teşkilatı dışında yeni bir teşkilatlandırma gerektiğini ortaya koyan vilayet olmuştur. Hatta o zaman sancak durumunda olan Balıkesir’imizin Mustafa Kemal ve arkadaşlarına zaman kazandıran direnişi düşünülürse İstiklal Harbi'nin temel dayanağı denilebilecek konumda bir vilayet olduğu da rahatlıkla söylenebilecektir. Bütün bu gerçekler düşünülürse Balıkesir’imizde Maraş, Urfa, Antep gibi istiklal madalyasına hak kazanan onlar gibi istiklal savaşında verdiği hizmeti hatırlatacak ön lakap sahibi olmaya hak kazanmış bir vilayet kılınması muhakkaktır.
Tabii bunun için önce Balıkesirlinin buna inanması bunu talep etmesi vekilleri vasıtasıyla hazırlanacak bir kanunla Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bunu dile getirmesi şarttır. Kuvacı Balıkesir adıyla istiklal madalyası sahibi yapılmış bir Balıkesir görmek istiyorsak mutlaka bu yolda çalışmalı vekillerimiz vasıtasıyla iktidarları bu icraata zorlamalıyız. İstiklal Savaşı'ndaki rolünü Kuvayi Milliye'nin yaratıcısı olduğunu fark edip iki binli yıllarda valisi bulunan Utku Acun'un gayretleriyle yönlendirmesiyle bünyesinde bir Kuvayi Milliye oluşturulan mayıs ayının ikinci haftasında bir Kuvayi Milliye haftası kutlamayı başlatan Balıkesir'in istiklal madalyası ve Kuvacı lakabı konusunda harekete geçmekte fazla gecikmeyeceğini düşünmekteyim.
Vekillerini iktidarıyla muhalefetiyle harekete geçiren bir Balıkesir'in hakkı olan lakap ve madalyayı alması yakında mutlaka gerçekleşecek, Kuvacı lakabını almış olan Balıkesir’in yerel kurtuluş gününü ve ulusal kutlama günlerini bayrağına iliştirilmiş istiklal madalyasıyla kutlayacağı günleri özlemle beklediğimiz, beklememiz gereken özlem dolu bu günlerin mutlaka sona erdirileceği zamanın yakın olduğu ümit ve düşüncesindeyim.
Bu arada son haftalarda iktidar çevrelerinde dile getirilen bazı yeni iller ve ilçeler oluşturulması fikir ve düşünceleri uyarınca Edremit ilçesinin il yapılmasından bahsedildiğini de duymaktayız. Böyle bir icraatın Balıkesir açısından bünyesel değişiklik yaratma ihtimali mevcuttur. Edremit il olduğunda Balıkesir’in ege bölgesine dahil ilçeleri bu yeni ile katılacağı şüphesizdir. Ancak bandırmamızın yıllardır arzuladığı il olma isteğinin bu dönemde de bu yeni iller kurma teşebbüsünden de uzak tutulduğu görülmektedir. Oysa en az Edremit kadar Bandırmamız da il olma hakkını kazanma seviyesinde bir ilçe olduğu düşünülürse Bandırma ve çevresi halkının bu arzularını gerçekleştirmek için tam zamanı olduğu düşüncesindeyim.
Yıllar öncesinde Bandırmada il olması konusunda söz veren siyasilerin milletvekillerinin zihniyetinin mensup oldukları siyasi çevre mensuplarını tutulmayan sözlerini yani Bandırmanın sekseninci vilayet olarak ilan edilmesini söz verip yerine getirmeyenlerinin sözlerini bugün mecliste görev alan temsilcilerinin gerçekleştirme yolunda çalışarak yerine getirebileceği ümidini taşımak isterim.
Umarım Balıkesir’imiz hak ettiği istiklal madalyasını ve tanıtıcı bir lakabı almayı Bandırmamızda yıllardır arzuladığı il olma hakkını kazanıp gerçekleştirebilir.