SON DAKİKA
Hava Durumu

17 Eylül Tarihi ve Bandırma’nın Kurtuluşu Halkımıza Kutlu Olsun

Yazının Giriş Tarihi: 15.09.2023 00:10
Yazının Güncellenme Tarihi: 14.09.2023 18:03

17 Eylül tarihinin Bandırmamızın Yunan işgalinden ordumuz tarafından kurtarılışının yıldönümü tarihidir. Haliyle her 17 Eylül de Bandırma ve Bandırmalımız Bandırma'yı Yunan işgalinden kurtaranların hatırasına bugünü kurtuluş bayramı olarak değerlendirir, seremonilerle kutlar. Bu kutlama bir oranda Bandırmalının kurtuluş şehitlerini anma, yad etme günüdür. Bandırma ve Bandırmalı her sene olduğu gibi bu 17 Eylül tarihini de kurtuluş bayramı olarak kutlar. Şahsen her sene kurtuluş bayramı etkinlikleri hakkında yazdığım yazılarla kutlama etkinliklerinde gördüğüm eksiklikleri dile getirmeme rağmen Bandırmalı yöneticiler önderliğinde kutlamayı gerçekleştiren Bandırmalılar da dile getirdiğim eksiklikler noktasında, hatalar noktasında uyarılarımı kale almamayı inatla sürdürmektedirler.

Şunu da vurgulamak isterim ki Bandırmalılar ve bandırmalı yöneticiler kurtuluş günü deyince sadece 17 eylülü düşünmekte ve bilmektedirler. Oysa bandırmalı Yunan işgalinden önce iki işgal daha yaşamıştır. Bunlardan birisi İstanbul hükümetinin kışkırtıp desteklediği bir yandan da İngilizlerle iş birliği halinde olan sözle hilafetle saltanata bağlı Ahmet Anzavur’un etrafına topladığı çoğunluğunu güney Marmara bölgesinin Kafkasya kökenli ve balkan kökenli göçmenlerinin oluşturduğu çapulcu grubunun işgaline uğramıştır. Bandırmamızı bu işgalden ağırlıklı olarak Çerkes Ethem Kuvayi seyyaresinin ve onlarla iş birliği halinde olan bölgesel milis güçlerinin kurtardığını söyleyebiliriz. Bandırmamızın yaşadığı ikinci işgal ise bandırmamıza asker çıkaran İngiliz kuvvetlerinin gerçekleştirdiğini bilmekteyiz.

11 günlük bu işgalden bandırmamızı kurtaran kuvvetler ise daha kuvvet ise Balıkesir Kuvayi Milliye’sinin görevlendirdiği İngiliz Kemal diye tanınan Esat Tomruk’un yönlendirdiği Bandırma köylerinden gelen vatandaşlar ve bandırma içerisindeki Kuvayi milliye teşkilatının öncü gelenleri olmuştur. Ne yazık ki Bandırmalımız bu İngiliz işgalinden kurtulmanın varlığından bile haberdar değildir. Bu yüzdendir ki bandırmalı sivil ve askeri yöneticileri tarafından bu kurtuluş gününün yani 11 şubattaki İngiliz işgalinden kurtuluşun hiçbir zaman değerlendirilmesi ve kutlanmaması devam edip gelmiştir. Oysa bandırma halkının kurtuluş harbi sırasında gerçekleşen olaylar içerisinde tek gerçekleştirebildiği direniş ve kahramanlık bu kurtuluş olayıdır. Bandırmalımız bu söz konusu iki işgali bilmediğinden kurtuluş günlerini değerlendirememektedir. Buna mukabil Bandırmalımızın bildiği Yunan işgalinden kurtuluş tarihi olan 17 Eylül kutlamalarında da gerçekçi olmamakta gereği gibi davranmamaktadır düşüncesindeyim. Başka şehirlerde kurtuluş etkinlikleri genelde varsa kurtuluş şehitlerinin yattığı şehitlikler önünde, şehitliklerde kutlanırken Bandırmamız kurtuluş etkinliklerinin ağırlığını kurtuluş şehitleri adına, kurtuluş günü adına yapıldığı söylenen Ayyıldız tepedeki kurtuluş anıtı önünde kutlamayı tercih etmektedirler. Zaten adlandırılması yanlış yapılarak son kurşun anıtı adı verilen bu anıtın yapılış amacında da bence bir tuhaflık mevcuttur.

Kurtuluş ile ilgili anıtlar yahut kurtuluş şehitleriyle ilgili anıtlar esasında kurtuluş şehitlerinin anısını yaşatmak için yapılırken başka yerlerdeki anıtlarla rekabet nedeniyle, rekabet amacıyla yapılmazlar. Oysa bu kurtuluş anıtı sanki İzmir'deki ilk Kurşun anıtı ile İzmir’le rekabet maksadıyla ve İzmir’e özenti nedeniyle yapılmış diye düşünceyi doğuran bir icraattır düşüncesindeyim. İşin bu yanı bir yana Bandırma'nın geçmişte gerçekleştirilmiş kurtuluş bayramı etkinliklerine baktığımızda iki bölümlü bir kutlama, bir değerlendirme karşımıza çıkmaktadır. Bu durumda yapılan etkinlikte Bandırmamızın ilk kurtuluş bayramı etkinlikleri Cumhuriyet Meydanı’nda mevcut Atatürk ve Şehitler Anıtı denilen iki parçalı kompoze anıt önünde gerçekleştirilmektedir. Buradaki etkinliklerde protokol bu anıta çelenk koyarken ülkemizdeki ulusal bayramlar, ulusal günler etkinliklerinde Atatürk anıtlarına çelenk sunma uygulaması uyarınca bir çelenk sunmanın, çelenk koymanın gerçekleştirildiği düşüncesindeyim.Çelenk sunmaya müteakip gerçekleştirilen saygı duruşu ve istiklal marşı uygulamasına müteakip genellikle yerel yöneticilerin konuşması yapılır. Kurtuluş etkinliklerinin ikinci bölümü ise Bandırmalı yöneticilerin ve halkımızın bence hatalı olarak Son Kurşun Anıtı adını verdiği aslında Bandırma'nın kurtuluş anıtı denmesi gereken Ayyıldız tepedeki anıt sahasına çıkılmakta, etkinliklere burada devam edilmektedir.

Şunu da vurgulamak isterim ki kurtuluş harbinde Türk ordusunun Yunan ordusuyla yaptığı son mücadele şimdiki adıyla Ayyıldız tepe denilen eski adıyla delikli bayır denilen sahada gerçekleşmemiş, yunana karşı sıkılan son kursun Edincik ve Erdek yerleşim yerlerinde atılmıştır.Bir kez daha vurgulamak isterim ki Son Kurşun Anıtının, son kurşun adıyla adlandırılmasının hatalı olduğunu önemle bir kere daha vurgulamak mecburiyetini duymaktayım.

Çünkü bu anıtın yapıldığı sahada Bandırma'yı boşaltan Yunan kuvvetleriyle ordumuza mensup kuvvetlerin eski tabirle Delikli Bayır, yeni tabirle Ayyıldız tepe denilen bu sahada yaptıkları mücadele Kurtuluş Savaşının Yunanlılarla gerçekleştirilen silahlı mücadelesinin son mücadelesi değildir. Bir başka tabirle bu anıt sahası Türk ordusunun düşmanı yurttan attığı zafere ulaşıp sonra silah çattığı yer değildir. Unutmayalım ki 17 Eylül de Ayyıldız Tepe çarpışmasını kazanan silahlı kuvvetlerimize mensup birlikler bu sahada silahlarını çatıp oturmamışlar, Edincik ve Erdek istikametine doğru hücumlarını sürdürüp 18 Eylül de Edincik ve Erdek yerleşimlerinin kurtuluşlarını gerçekleştirecek mücadelelerini ve ilerleyişlerini sürdürmüşlerdir. Devam edecek…

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    logo
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.