Cumhuriyet Meydanı’ndaki törenlere İlçe Kaymakamı Engin Aksakal, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, İYİ Parti Milletvekili Turhan Çömez, Belediye Başkanı Dursun Mirza, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Esat Çetin, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Emin Erçakar, Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Olgun Kurt, Siyasi parti temsilcileri, askeri erkân, gaziler, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.

Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Bandırma Belediye Başkanı Dursun Mirza gerçekleştirdi. Mirza, “17 Eylül, Bandırma’nın tarihinde sadece bir gün değil, bir dönüm noktasıdır. Çünkü bu tarih, işgalin karanlığından özgürlüğün aydınlığına kavuştuğumuz, umutsuzluktan onurlu bir geleceğe yürüdüğümüz gündür.
Kurtuluş; acıları sevince, esareti özgürlüğe, karanlığı aydınlığa dönüştürmenin adıdır. Kurtuluş 19 Mayıs’tır, Bandırma Vapuru’dur. Kurtuluş Erzurum’dur, Sivas’tır. Kurtuluş İnönü’dür, Sakarya’dır, Dumlupınar’dır, 30 Ağustos’tur. Ve elbette Kurtuluş, 17 Eylül Bandırma’dır. Kurtuluş Cumhuriyet’tir. Kurtuluş Mustafa Kemal’dir. İşgal yıllarında bu kent büyük acılar yaşadı. Komşuluk ettiğimiz Rumlar ve Ermeniler bir anda bize düşman kesildi. Kentimiz Yunan bayraklarıyla donatıldı. O günleri yazar İlhan Selçuk, Yüzbaşı Selahattin romanında anlatır. Bandırma’ya gelen askerlerimiz şehrin her yanında Yunan bayraklarını, Venizelos resimlerini görünce derin bir acıya gömülmüştü ama kahramanlarımız susmadı. Bekir Sami Bey, 22 Mayıs 1919 sabahı Yunan bayraklarının indirilmesini emretti. Aynı gün Haydar Çavuş Camii’nde toplanan halka şöyle seslendi:
‘Bugün devlet de sizsiniz, hükümet de sizsiniz! Ya düşmanları öldüreceğiz, bu vatan bize kalacak; ya da biz öleceğiz ve bu vatanı alanlar burada tek bir Türk bulamayacak! Her yabancı bayrak düşmandır; yakın, yırtın! İşte Bandırma’nın kurtuluş mücadelesi böyle başladı. Fakat 2 Temmuz 1920’de şehrimiz yeniden işgal edildi. Bandırma zulmü, işbirlikçilerin ihanetini, yakılan evleri, göçe zorlanan insanları gördü. Altı bin haneden beş bini kül oldu. Çınarlı Mahallesi dâhil yalnızca bin hane ayakta kaldı. O günleri hemşehrimiz Emin Bülent Volkan şöyle anlatır: ‘Yunan ordusu 30 Ağustos’taki yenilgiden sonra Bandırma’da sebepsiz yere kahvelerden, sokaklardan adam toplamaya başladı. Körfez harp gemileriyle dolmuştu. Erkekler silah zoruyla toplandı, aileler ekmek ve su taşıdı. 16 Eylül’e kadar süren esaretin ardından top sesleri şehri sarstı. Bandırma artık bir harp yeri olmuştu. Ve bir gün büyük yangın başladı… Gökyüzü kıpkızıl oldu, her taraf yandı.’ Haydar Çavuş Camii’ne kapatılan üç bin kişi, bir Müslümanın uyarısıyla kapıları kırarak dışarı atladı. Dakikalar sonra cami büyük bir patlamayla havaya uçuruldu. Bu zulmün ortasında Bandırma, bir sabah kahraman ordumuzun süvarilerini gördü. Mustafa Kemal Paşa’nın selamıyla şehre giren askerlerimiz ‘Yaşasın!’ sesleriyle karşılandı. Ancak bu özgürlük kolay gelmedi. Ay Yıldız Tepe’de 61. Alay Komutanı Yarbay Vecihi Bey, Binbaşı Süleyman Bey ve 80 kahramanımız şehit düştü. Bugün isimleri bir okulda, bir caddede ve gönüllerimizde yaşıyor. Aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyoruz. Bandırma Vapuru’yla Kurtuluş Savaşı’nın başlangıcına adını yazdıran bu kent, 17 Eylül 1922’de atılan son kurşunlarla da zafere noktayı koydu. O yüzden 17 Eylül, bizim için sadece bir kurtuluş günü değil; aynı zamanda Cumhuriyetimizin, Atatürk’ün mirasının en büyük sembolüdür.
Bu vatan kolay kurtulmadı, bu Cumhuriyet kolay kurulmadı. Hepimiz bu emanete sahip çıkmak zorundayız. Bugün de Cumhuriyetimize saldıranlar, milletimizi bölmek isteyenler vardır. Ama nasıl ki 103 yıl önce işgali yırtıp attıysak, bugün de birlik ve beraberlik içinde her türlü oyunu boşa çıkaracak; Cumhuriyetimizi sonsuza dek yaşatacağız. Bu vesileyle, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere aziz şehitlerimizi rahmetle, kahraman gazilerimizi minnetle anıyor; Türk Silahlı Kuvvetleri’ne şükranlarımı sunuyorum.” dedi.

Ardından Bandırma Kaymakamı Engin Aksakal, “İstiklal Harbimizin son kurşunlarının atıldığı Bandırmamızın düşman işgalinden kurtuluşunun 103. yıldönümündeyiz. Bu gün bizim gurur günümüz, bağımsızlığa ve özgürlüğe sevdalı Türk Milleti’nin zafer günüdür.
Milli Mücadele, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü Samsun’a ulaştıran Bandırma Vapuru ile başlamış, son kurşunlar yine bu topraklarda atılmıştır. Böylesine büyük bir manevi mirasa sahip şehirde görev yapmaktan onur duyuyoruz. 17 Eylül 1922’de Ayyıldız Tepe’de Yarbay Vecihi Bey, Binbaşı Süleyman Bey ve 80 askerimiz şehit düşmüş, bu toprakları aziz kanlarıyla vatan kılmıştır. Ruhları şad olsun.
Milli Mücadele bize birlik ve beraberlik içinde güçlü olmayı, milli değerlerimizi gelecek kuşaklara aktarmayı öğretmiştir. Bugün bize düşen görev, atalarımızın mirasına sahip çıkarak Cumhuriyetimizi daha da ileriye taşımaktır. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm kahramanlarımızı rahmet, minnet ve şükranla anıyor, Bandırmamızın 103. Kurtuluş Günü’nü kutluyorum.” dedi.
Konuşmanın ardından Bandırma Belediyesi Halk oyunları gösterimi gerçekleşti ve son olarak resmigeçit ile meydandaki tören son buldu.
Cumhuriyet Meydanı’ndaki törenin ardından protokol, Ayyıldız Tepe Mahallesi’ndeki "Son Kurşun Anıtı"na geçti. Ayyıldız tepe şehitler abidesinde mozoleye çelenklerin sunulması, saygı duruşu ve İstiklal Marşın okunması ardından Bir manga asker "Saygı atışı" yaptı, ardından Kuran’ı Kerim okundu, Bandırma İlçe Müftüsü Dr. Abdülhamit Pehlivan dua etti. Vatandaşlara da ikramlar verildi.
Kutlamalar akşam Bandırma Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenecek Ali Altay konseri ile son bulacak.
Haber: Serhat Barış




