Bandırma'da 2025 yılı hasat sezonu, Türkiye ortalamasının üzerinde bir başarı ile tamamlandı. Çiftçilerin planlı üretimi sayesinde, bölgedeki bu yılki verimlilik artışlarına dikkat çekildi. Özellikle buğday başta olmak üzere arpa, kanola gibi pek çok üründe yüksek kalite ve verim sağlandı. Ancak kuraklık nedeniyle ayçiçeğinde düşüş yaşandı. Bölgenin iklim ve lojistik kalkınması, tarım sektörüne önemli katkılar sağlarken, su yönetimi ve sürdürülebilirlik önlemleri ve önlemlerin alınması gerektiği vurgulandı. Tarımsal üretim ve hayvancılık alanında yapılan değerlendirmelerde, küçük ve orta ayarlarda ekonomiye katkı ve genç yetiştirme tarımdan uzaklaşmasının önlenmesi gibi konular öne çıktı.
“Üreticimiz Artık Neyi, Nasıl Yapacağını Biliyor”
Bandırma Ticaret Borsası Başkanı Can Ata Tan, bu yıl üreticilerin daha bilinçli hareket ettiğini belirterek, “Bu yıl üreticilerimiz daha bilinçli ve daha planlı bir üretim yaptı. Hem kalite hem de verim anlamında başarı oranı oldukça yüksek. Artık neyi, nasıl yapması gerektiğini bilen bir çiftçi topluluğuna sahibiz.” dedi.
“Buğdayda 700 Kilograma Kadar Verim Alındı”
Buğday veriminde dikkat çekici bir artış yaşandığını vurgulayan Tan, “Geçmiş yıllarda 300-400 kilogram civarında olan verimler bu yıl 500-700 kilogramlara kadar çıktı. Bu da hem üreticinin emeğini hem de bölgenin potansiyelini gösteriyor. Bandırma’nın iklim ve coğrafi koşulları açısından Türkiye’nin en şanslı bölgelerinden biri durumunda, kalite ve verimde ülke ortalamasının çok üzerindeyiz. Lojistik olarak da üreticimize büyük avantaj sağlıyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Kuraklık Ayçiçeği Üretimini Olumsuz Etkiledi”
Hasat sezonunda buğday ve arpa açısından olumlu sonuçlar alınırken, kuraklık nedeniyle ayçiçeği üretiminin olumsuz etkilendiğini belirten Tan, “Yağışların yeterli olmadığı dönemlerde Ayçiçek’te düşüş yaşandı. Çiftçimiz bu konuda zorlandı.” dedi.
Tan, bölgedeki toplam üretim alanlarının 400 bin dekara yaklaştığını ifade ederek, “Bu yıl yaklaşık 144 bin dekar buğday, 26 bin dekar arpa, 90 bin dekar ayçiçeği, 15 bin dekar kanola, 5 bin dekar çeltik, 12 bin dekar dane mısır ve 11-12 bin dekar slajlık mısır üretimi yapıldı.” bilgisini paylaştı.
“Yeni Barajlara ve Doğru Su Yönetimine İhtiyaç Var”
Su yönetimi konusunda uyarılarda bulunan Başkan Tan, “Üreticimiz elinden gelenin en iyisini yapıyor ama suyu doğru kullanma konusunda desteğe ihtiyacımız var. Manyas Barajı’ndan gelen suyun sadece iki etabı tamamlanabildi. Dolgu barajlar erozyonla dolduğu için su tutma kapasitesi her geçen yıl azalıyor. Yeni barajlara ihtiyacımız var” dedi. Sanayi kaynaklı kirliliğin de tarımsal üretimi olumsuz etkilediğini belirten Tan, “Kullandığımız gübre ve ilaçların bir kısmı maalesef yeraltı sularına karışıyor. Bu da toprağın ve suyun kalitesini düşürüyor” diye konuştu.
“Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler Tarımın Sigortasıdır”
Hayvancılık alanında da değerlendirmelerde bulunan Can Ata Tan, “Bölgemizin doğası küçükbaş hayvancılığa daha uygun olsa da, kontrol açısından büyükbaş üretimi tercih ediliyor. Ancak ben küçük ve orta ölçekli işletmelerin tarımın sigortası olduğuna inanıyorum. Hem istihdam hem de ekonomik denge açısından bu işletmeler daha doğru bir model oluşturuyor.” dedi.
Sulama sistemlerinin tamamlanmasıyla alternatif yem bitkilerinin üretilebileceğini vurgulayan Tan, “Sulama altyapısı güçlendikçe yem maliyetleri düşer, üretici nefes alır.” ifadesini kullandı.
“Çiftçimiz Elinden Geleni Yapıyor Ama Karşılığını Alamıyor”
Girdi maliyetlerinin yüksekliğine de dikkat çeken Tan, “Üretici tohumunu ekiyor, gübresini atıyor, yıl boyunca emek veriyor ama aldığı verime rağmen kazanç sağlayamıyor. Bu durum sürdürülebilir olmaktan çıkıyor. Gençler köyde kalmak istemiyor çünkü geleceğini göremiyor.” dedi.
Başkan Tan, “Çiftçimiz bu ülkenin temel direği. O toprağına, suyuna sahip çıkıyor ama yalnız bırakılmamalı. Doğru projelerle ve yönlendirmelerle desteklenirse, Bandırma her zaman Türkiye ortalamasının üzerinde bir üretim bölgesi olmaya devam eder.” diyerek sözlerini tamamladı.
Haber: Serhat Barış