Bandırma Royal Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Kamal İsgandarov, Marmara Medya Grubu’na yaptığı özel açıklamalarda kalp ve damar hastalıklarının günümüzde ulaştığı kritik boyutları değerlendirerek erken teşhisin hayati önemine dikkat çekti.
Kalp krizlerinin artık yalnızca ileri yaşların sorunu olmadığına, genç nüfusta da giderek daha sık görüldüğüne işaret eden İsgandarov, modern yaşamın getirdiği sigara kullanımı, hareketsizlik ve aşırı kilo gibi faktörlerin riskleri katladığını vurguladı. Kardiyoloji alanındaki güncel tanı yöntemleri, koruyucu hekimlik yaklaşımı ve kalp sağlığını korumada vatandaşların dikkat etmesi gereken temel noktalar hakkında önemli bilgiler veren uzman İsgandarov, “Kalp ve damar hastalıklarında kaybedilen zamanı geri almak mümkün değil” diyerek toplum sağlığı adına kritik uyarılarda bulundu.
“Kalp Hastalıklarında Geri Dönüş Zor: Yılda En Az Bir Kontrol Hayat Kurtarır”
Bandırma Royal Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Kamal İsgandarov, Marmara Medya Grubu’na yaptığı özel açıklamalarda kalp ve damar hastalıklarının günümüzde neden daha sık görüldüğünü, gençlerde artan kalp krizi riskinin sebeplerini ve koruyucu kalp sağlığının önemini anlattı.
1987 Azerbaycan Bahçıvan doğumlu olan Dr. İsgandarov, 2010 yılında Azerbaycan Tıp Üniversitesi’nden mezun oldu, ardından 2013’te Osmangazi Üniversitesi Kardiyoloji İhtisasına başladı ve 2017 yılında uzmanlığını tamamladı. Bugün Bandırma Royal Hastanesi’nde kardiyoloji alanında önemli çalışmalara imza atan İsgandarov, özellikle erken tanının hayat kurtardığını vurguluyor.
“Kalp, 200-250 Gramlık Bir Kas Yığını Ama Tüm Yaşamı Yönetiyor”
Kardiyolojinin temelini ve kalbin yapısal önemini anlatan Dr. İsgandarov, kalbin her iki cinsiyette de yaklaşık 200–250 gramlık bir kas kitlesi olmasına rağmen vücudun tüm uzuvlarına kan gönderen ana organ olduğunu hatırlatarak şu ifadeleri kullandı: “Kardiyoloji; kalp ve damar hastalıklarını içeren geniş bir bilim dalıdır. Kalbin ister yapısında, ister damar ya da elektriksel sisteminde ortaya çıkan herhangi bir bozukluk hayatı doğrudan etkiler. Çünkü kalp vücudun kan pompasıdır ve bu sistemde oluşan en ufak sorun bile ciddi sonuçlara neden olabilir.”
Kardiyoloji biliminin oldukça geniş bir yelpazeye sahip olduğunu belirten İsgandarov, özellikle yapısal ve ritimsel bozukluklara dikkat çekti: “Kalpteki yapısal bozukluklar arasında duvarlar arasındaki delikler, kapak hastalıkları, ritim bozuklukları ve damar darlıkları yer alıyor. Bunlara ek olarak bacak damar hastalıkları ve halk arasında ‘şah damarı’ olarak bilinen karotis damar darlıklarının tanı ve tedavisini de uyguluyoruz. Tanı koymak ilk adımdır; sonrasında ilaç tedavisi, gerekirse ileri girişimsel işlemler yapılır.”
“Şikâyet Olmasa Bile Yılda Bir Kez Mutlaka Kontrol Şart”
Hastaların doktora yalnızca şikâyet olduğunda geldiğini söylemenin yanlış olduğunu vurgulayan Dr. İsgandarov, kalp ve damar sağlığında geri dönüşün çok zor olduğunu belirterek şu kritik uyarıyı yaptı: “Kalp ve damar sağlığı bozulduktan sonra her şeyi geri döndürmek neredeyse imkânsız hale geliyor. Özellikle kadınlarda kalp hastalıkları daha sinsi ilerlediği için yılda en az bir kez mutlaka muayene öneriyoruz. Hiçbir şikâyet yoksa bile görüntüleme yapılması, erken teşhis açısından büyük önem taşıyor.”
Gerektiğinde 3 boyutlu sanal anjiyo uygulamasıyla kalp damarlarının detaylı incelendiğini söyleyen İsgandarov, herhangi bir darlık ya da anormallik tespit edildiğinde damar açma işlemlerine başvurduklarını dile getirdi.
Gençlerde Kalp Krizi Artıyor Mu?
İsgandarov “Aslında hastalık gençlerde hep vardı, şimdi daha fazla görülmesinin nedeni farklı”Son yıllarda kalp krizinin genç yaşlarda görülme sıklığındaki artış hakkında da önemli açıklamalarda bulunan Dr. İsgandarov, bunun bir “algı yanılsaması” olduğunu ifade ederek şunları söyledi: “Kalp hastalıkları her zaman gençlerde de görülürdü ancak günümüzde tanı yöntemleri geliştiği için artık neden ölümlerin gerçekleştiği daha net ortaya konuyor. Gençler kalp krizi geçirdiğinde ölüm riski maalesef daha yüksek oluyor. Çünkü gençlerde kılcal damar ağı yaşlılara göre daha az gelişmiştir. Bu nedenle ani beslenme bozukluğu ya da ani ritim bozukluğu ölümcül olabiliyor.”
Riskleri azaltmak için yaşam tarzı değişikliğinin en önemli tedavi olduğunun altını çizen İsgandarov: “Sigara alışkanlığının bırakılması, kilonun kontrol altına alınması ve hareketsiz yaşam tarzından uzaklaşılması kalp sağlığını korumanın temel adımlarıdır.” dedi.
Dr. Kamal İsgandarov, sözlerini vatandaşlara önemli bir çağrıyla noktaladı: “Kalp hastalıklarında kaybedilen zamanı yerine koymak mümkün değildir. Bu yüzden herkesin yılda en az bir kez kardiyoloji kontrolü yaptırması ve risk faktörlerini azaltması gerekiyor. Erken teşhis, hayat kurtarır.”
Haber: Serhat Barış