
Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu’nun (TGK) 29. Başkanlar Kurulu Toplantısı, Bolu Gazeteciler Cemiyeti’nin ev sahipliğinde Karpalas Otel’de yapıldı. Toplantıya, 9 gazeteciler federasyonu ile 83 gazeteciler cemiyeti başkanı ve basın meslek kuruluşu temsilcisi katıldı. Medya sektöründeki gelişmelerin, sorunların ve çözüm önerilerinin ele alındığı toplantının ardından 29. Başkanlar Kurulu Sonuç Bildirgesi yayımlandı.
TGK bildirgesinde, medya sektörünün başta basın özgürlüğü, ekonomik sıkıntılar ve teknolojik dönüşüm olmak üzere birçok alanda ciddi zorluklar yaşadığı vurgulandı. Bildirgede Basın İlan Kurumu’nun (BİK) yerel basına yönelik uygulamalarına dikkat çekilerek, kurumun “ceza verici değil teşvik edici” bir anlayışla hareket etmesi gerektiği belirtildi.
Bildirgede, “Ekonomik, siyasi ve teknolojik gelişmelerden yakından etkilenen medya sektörü, başta basın özgürlüğü ve yerel gazetelerin ekonomik sıkıntıları olmak üzere birçok sorunla karşı karşıyadır.” denildi.
Basın İlan Kurumu’na Çağrı
Sonuç bildirgesinde, yerel basın kuruluşlarına uygulanan cezalar ve birleşme baskılarının sektörü olumsuz etkilediği vurgulandı. TGK Başkanlar Kurulu, “Son iki yılda, Basın İlan Kurumu’nun (BİK) uygulamaları yerel basın üzerinde ciddi ekonomik ve yapısal baskı oluşturdu. Resmî ilan kesme cezaları, ilan hakkının iptali ve gazeteleri birleştirme yönündeki baskılar, hem ekonomik sürdürülebilirliği hem de yerel düzeydeki çok-sesliliği olumsuz etkiledi.” dedi.
Bildirgede ayrıca, BİK’in ilan politikalarının yeniden düzenlenmesi gerektiği vurgulanarak şu öneriler yer aldı:
“Haber trafiği, çalışan sayısı ve yayın sıklığı gibi kriterler ekonomik koşullar göz önünde bulundurularak yeniden düzenlenmeli. Yerel çeşitliliği koruyacak, ilan dağıtımında çok sesliliği gözeten düzenlemeler yapılmalı.”
Meslek Yasası Vurgulandı
TGK bildirgesinde, Türk basınının uzun süredir eksikliğini hissettiği “Gazetecilik Meslek Yasası”nın acilen çıkarılması gerektiği belirtildi. Yasanın, gazetecilik mesleğini kimlerin yapabileceğini ve mesleki standartları net biçimde tanımlaması gerektiğine dikkat çekildi.
“Gazetecilik eğitimi almış ve belirli mesleki yeterliliklere sahip kişilerin mesleği icra etmesini sağlayacak kriterler belirlenmeli” denilen bildirgede, meslek yasasının fikir özgürlüğünü kısıtlayıcı değil, haber alma hakkını güçlendirici bir yapıda olması gerektiği vurgulandı.
Dezenformasyon Sorunları Gündeme Geldi
Bildirgenin üçüncü bölümünde, Türk Ceza Kanunu ve Terörle Mücadele Yasası’nda yer alan bazı maddelerin basın özgürlüğünü kısıtladığı ifade edildi. “Halkı yanıltıcı bilgiyi yayma” gibi muğlak ifadelerin gazeteciler üzerinde baskı oluşturduğu, bu durumun oto-sansürü artırdığı kaydedildi.
TGK Başkanlar Kurulu, çözüm önerilerini şu şekilde sıraladı:
“Basın özgürlüğünü kısıtlayan maddeler evrensel hukuk normlarına uygun hale getirilmeli. Gazetecilere yönelik davalarda adil yargılama ilkesi korunmalı, tutuklu gazeteci kalmamalı. Gazetecilerin haber kaynaklarını koruma hakkı yasal güvence altına alınmalı. “Dezenformasyon Yasası” olarak bilinen Basın Kanunu’ndaki değişiklikler yeniden değerlendirilmeli. Kamuoyunun doğru bilgiye ulaşabilmesi için bağımsız doğrulama platformları desteklenmeli.”
Bildirge, “Basın ve düşünceyi ifade özgürlüğünün olmadığı, çok sesliliğin kesildiği bir ortamda demokrasiden ve halkın haber alma hakkından söz edilemez.” sözleriyle son buldu. Haber Merkezi