Türkiye ekonomisinde enflasyon son dört yılın en düşük seviyelerine gerilerken, 2026’da hedeflenen tek haneli enflasyona doğru adım adım ilerleniyor. Uzmanlar, alım gücündeki kazanımların korunması için belirlenecek yeni asgari ücretin dezenflasyon süreciyle uyumlu ve dengeli bir çerçevede ele alınması gerektiğini vurguluyor.
Fiyat istikrarını güçlendirmeye yönelik ekonomi programının etkileri giderek belirginleşirken, enflasyonda özellikle 2024 sonrasında hız kazanan düşüş eğilimi dikkat çekiyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın uyguladığı mali disiplin sayesinde, 2022 Ekim ayında yüzde 85,5’e kadar yükselen yıllık enflasyon, 2025 Kasım itibarıyla yüzde 31,1 seviyesine geriledi. Aynı dönemde enflasyon sepetinin temel kalemlerinde belirgin düşüşler kaydedildi:
Gıda enflasyonu: 43 puan
Temel mal enflasyonu: 38 puan
Hizmet enflasyonu: 52 puan
Kira enflasyonu: 62 puan
Eğitim enflasyonu: 39 puan
Fiyatlardaki iyileşmenin genel ve kalıcı bir eğilim göstermesi dikkat çekerken, son 42 ayın en düşük kira enflasyonuna ulaşılması ve konut arzını artıracak projelerin hayata geçmesi, önümüzdeki dönem için ek bir iyileşme potansiyeli oluşturuyor.
Asgari Ücrette Reel Artış Alım Gücünü Destekledi
2002–2025 döneminde asgari ücretin reel olarak 2,2 kat artması, ücret politikalarının alım gücünü koruma konusundaki rolünü ortaya koyuyor. Hükûmet programı boyunca çoğu yıl asgari ücret artışları enflasyon oranının üzerinde gerçekleşti.
2023’te enflasyon yüzde 64,8 iken asgari ücret yüzde 107,3 artırıldı.
2024’te enflasyon yüzde 44,4 olurken artış yüzde 49,1 seviyesinde gerçekleşti.
2025’te asgari ücret yüzde 30 artışla 22 bin 104 liraya yükseldi.
Net asgari ücret dolar bazında 520 dolara çıkarak 2002’ye kıyasla 4,6 kat artış göstermiş oldu. Uluslararası karşılaştırmalarda Türkiye, Ocak 2025 itibarıyla Polonya, Romanya ve Macaristan’ın ardından Avrupa grubunda dördüncü sırada yer aldı.
Uzmanlardan “Dengeli Artış” Uyarısı
Enflasyonda elde edilen kazanımların pekiştirilmesi, 2026’da hedeflenen tek haneli seviyeler için kritik önem taşıyor. Ekonomi çevreleri, yıl sonunda netleşmesi beklenen yeni asgari ücretin belirlenmesinde makroekonomik istikrarın gözetilmesi gerektiğine dikkat çekiyor.
Uzmanlara göre, dezenflasyon süreci devam ederken ücret politikalarının da bu çerçeveyi desteklemesi, hem çalışanların alım gücünü korumak hem de fiyat istikrarındaki gelişmeleri kalıcı hâle getirmek açısından büyük önem taşıyor. Ekonomistler, yüksek oranlı artışların özellikle hizmet sektöründe maliyet yönlü baskı oluşturabileceğini, ancak sürecin dengeli yönetilmesi durumunda risklerin sınırlı kalacağını belirtiyor.
Hedef: Kalıcı Tek Haneli Enflasyon
Ekonomik programın kararlılıkla uygulanması, mali disiplinin güçlendirilmesi ve arzı artıracak yapısal adımların devreye alınmasıyla birlikte fiyat istikrarına ilişkin olumlu beklentiler sürüyor. Yetkililer, 2026’ya doğru tek haneli enflasyon hedefinin “gerçekçi ve ulaşılabilir” olduğunu ifade ederken, yaklaşan asgari ücret düzenlemesinin de söz konusu hedefle uyumlu şekilde, dengeli bir yaklaşımla ele alınacağını vurguluyor.
Haber Merkezi